Aml Lösemi Kurtulma Şansı

Akut Miyeloblastik Lösemi, Akut Miyelojenik Lösemi, Akut Granülositik Lösemi, Akut Nonlenfositik Lösemi biçiminde de adlandırılan Akut Miyeloid Lösemi (AML) kemik iliğinin bir tür kanseri olup kan kanseri biçiminde de bilinir. Kemik iliğindeki lider hücrelerin DNA diye tanımladığımız kalıtımsal materyallerindeki sonradan meydana gelen bir hasar sonucu meydana menfaat. Beyaz kan hücrelerimizinden olan granülositlerin ve monositlerin blast adı verilen lider hücrelerinin olgunlaşma süreçleri bozulur. Olgunlaşamayan bu olağandışı hücreler kemik iliğinde ve kanda birikmeye başlar. Bu  hücrelere kan kanseri hücreleri adı verilir. İleri yaşlarda görülme oranı  fazla olan bu kan kanseri yetişkin yaş grubunun en çok görülen lösemisidir ve her 100.000 şahıs arasında 3-5 kişide görülür. Bu hastalıkta akyuvarların (lökositlerin) mühim alt gruplarını meydana getiren nötrofil, monosit gibi yetişkin ak kan hücreleri oluşamaz ve beden infeksiyonlara karşı savunmasız kalır, bağışıklık sistemi bozulur. Ayrıca kemik iliğinde çoğalan kan kanseri hücreleri sebebiyle alyuvar ve trombosit gibi başka normal kan hücrelerinin de yapımı bozulur. Böylece ateş, kansızlık, kanamalar gibi lösemilerdeki en çok görülen bulgular meydana menfaat.

AML’de risk faktörleri nelerdir?
Bir hastalığa yakalanmanızı basitleştiren faktörlere risk faktörleri adı verilir. Bir risk etkeni taşıyor olmanız sizin o kansere yakalanacağınız manasına gelmeyeceği gibi rastgele bir risk etkeni taşımadığınız durumda dahi o kansere yakalanabilirsiniz. Erkek olmak, sigara içicisi olmak (özellikle 60 yaşını geçen sigara içicisi olmak), geçmişte kemoterapi yahut radyoterapi görmüş olmak (özellikle çocukluk çağında ALL tedavisi almış olmak), atom bombası radyasyonuna yahut benzen denen bir kimyevi maddeye maruz kalmış olmak, myelodisplastik belirti gibi bir kan hastalığının olması AML için muhtemel risk faktörleridir. Ayrıca Down belirtisi, Fanconi anemisi gibi birtakım kalıtımsal hastalıklar ve bir bölüm kalıtımsal anormalliklerle ilişkilendirilmesine karşın AML jenerasyondan kuşağa geçen yani kalıtımsal bir hastalık değildir.

AML bulaşan bir hastalık dahi değildir. AML’de pekçok kök hücre myeloblast yahut monoblast denen genç hücrelere dönüşür ve şunlar yetişkin hücrelere farklılaşamadıkları için kemik iliğinde ve kanda birikirler. Bu hücreler lösemik hücreler olarak adlandırılan ve görevlerini yapamayan, yani enfeksiyonlarla gereğince mücadele edemeyen hücrelerdir. Bu lösemik hücreler kemik iliğinde ve kanda  denetimsiz olarak cok süratli arttıkça sıhhatli başka hücreler de gereğince üretilemezler ve görevlerini yapamazlar. Böylece trombositlerin azalmasıyla basit kanamalar, yetişkin ak kan hücrelerin yapılamaması ile  infeksiyonlar ve ateş, al kan hücrelerinin eksikliği ile  kansızlık bulguları olan bitkinlik, soluk darlığı ve basit yorulma meydana menfaat.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir